1.Gün Budapeşte
21 Nisan 2017… Gün saydığım, sevgiyle, özlemle beklediğim
bir tarih. Beni mutlu edebilecek bütün ülkeleri, ruhumu
yansıtan, huzur veren, sokaklarında gezerken mutlu olacağım tüm şehirleri ömrüm
yettiğince gezmek, görmek istiyorum. Ama sanırım ruhumu en çok yansıtanlar,
mutlu edenler Avrupa ülkeleri. Henüz Asya, Amerika gezim yok, onlar işin daha
zor, daha emek isteyen kısımları olduğu için, şimdilik daha yakın mesafelere seyahat ediyorum.
Macaristan’ın başkenti olan Budapeşte de hep görmek
istediğim bir yerdi. Şunu söylemeden geçemeyeceğim, vizem bittiği için vize
başvurumu Macaristan’dan yaptım, uçuşuma 2 ay kala başvuru yapmama rağmen,
uçuşa 2 gün kala çıktı vizem. Macaristan hep bu şekilde veriyor vizeleri,
seyahat tarihine 1-2 gün kala veriyor, bilginiz olsun. Ülkenin içindeki tarihi
yapılar, köprüler, sokaklar, binalar büyüleyiciydi. Budapeşte bir Avrupa ülkesi ancak
gezdiğim diğer Avrupa ülkelerine göre biraz daha yoksul geldi bana. Trenler,
metrolar, binalar, sokaklar, yaşam kalitesi vs. Ama yine de çok sevdiğim, çok
çok güzel yemekler yediğim harika bir tatil, keşif oldu benim için. Budapeşte,
Buda ve Peşte olarak ikiye ayrılıyor, Buda tarafında Parlamento binası, Budin Kalesi,
Balıkçı Tabyası gibi ziyaretçilerin akınına uğrayan, oldukça kalabalık bölümler
yer alıyor. Gellert Hill ve Gellert Hill Cave (mağara) mükemmel manzaraları olan
tepeler, Buda tarafını oldukça cazip kılıyor.
Küçük bir not olarak şunu hatırlatmak istiyorum. Budapeşte metrolarında giriş çıkışlarda mutlaka ama mutlaka biletlerinizi girişlerde bulunan bilet okuma kutularına okutun, tarih ve saat işliyor biletin üzerine. Her istasyonda çok fazla görevli var, özellikle metro içi aktarmalarda bilet kontrolü yapıyorlar.
Havaalanı Şehir merkezi ulaşım;
Türk Hava yolları ile 2 saat sonra akşam saatlerinde
ulaşıyoruz. Bloglardan araştırdığım kadarıyla ulaşım için en kolay ve en hesaplı yöntem olan,
otobüs + metroyu tercih ediyoruz. THY dahil bir çok büyük havayolu
Terminal 2'ye iniş yapıyor. A ve B olarak 2 çıkış bulunuyor havayolunda, şehre
ulaşım için 2B ye geçiş yapmanız gerekiyor, kapıdan çıktığınızda, hemen sol
kısımda otobüs durağı göreceksiniz, 200E numaralı otobüs ile son durağa kadar
gidiyorsunuz. Otobüs durağındaki küçük biletmatikten, kredi kartı ile veya
nakit HUF var ise buradan alabilirsiniz. Üzerinizde Euro varsa otobüs şoförleri
alıyormuş ama 2 katı daha fazla aldıkları için, bence kredi kartınız ile bilet
gişesinden kendiniz alabilirsiniz. Tek kişi için 350 huf yani 4,42 TL. 200E numaralı otobüs, Kobanya-Kispest ile
Havaalanı arasında çalışıyor, son durak olan Kobanya-Kispest’te inip, M3 Metro
hattına geçiyorsunuz. Köprü altı gibi kapalı bir alanda indiriyor otobüs, hemen
karşıya geçip, sağdaki merdiven ile yukarı çıkıyorsunuz, M3 metro hattına
geçmek için. Metroları da çok çok basit, gerek akıllı telefonlardaki map
uygulamalarından, gerek havaalanındaki tourism information'lardan alabileceğiniz harita ve şehir
içi ulaşımlardan da göreceğiniz üzere metrolar birbiri ile bağlantılı ve
kullanması oldukça kolay.
Biz booking üzerinden bir ev kiraladık ve inanılmaz memnun
kaldık, evin konumu, temizliği, fiyatı çok çok iyiydi. Budapeşte Merkez Hali ve
Vaci Utca caddesinin paralelinde yer alıyor. Evin sahibi çok şeker, her şeyi
detaylıca anlatıyor, biz biraz geç kaldığımız için bizi kapıda beklemiş, kapıda
karşıladı. Daha önceden uçuş saatinizi vs iletiyorsunuz booking üzerinden.
Ev (Peace Apartment in Downtown) Palne Utca bölgesinde
bulunuyordu, konum olarak gerçekten çok çok iyiydi, her yere ulaşımı kolay ve
merkezi bir bölgede. Metro ile ulaşım için Ferenciek Tere veya Kalvin Ter
istasyonlarını kullanabilirsiniz, ikisinin ortasında kalıyor. Biz ilk gün Kalvin
ter istasyonu ile ulaşım sağladık, ancak sonraki günlerde Ferenciek Tere daha
kolayımıza geldiği için bu istasyonu kullandık. Eğer ev ile ilgilenirseniz; 100
euro deposito alıyor ev sahibi, evi çok temiz, evin içinde ihtiyacınız olan her
şey var. Bize ilk girişte her şeyi detaylı bir şekilde anlattı, deposito
almadı, konaklama bedelinin tamamını girişte ödedik, evden çıkarken de
anahtarları, posta kutusuna bıraktık.
Eve varışımız biraz geç olduğu için aklımızda olan planı
yapamadık. Bir şeyler atıştırmak için evden çıkıp, evin 1-2 sokak ilerisinde
bulunan Vamhaz krt. Caddesi üzerindeki For Sale Pub’a gittik.
Bira ile birlikte şinitzel yedik ancak porsiyon o kadar büyük ki, 2 kişiye bir
porsiyon yeterlidir bence. Şinitzeli çiğ gibi sanki buharda pişmiş gibi,
değişikti ama nedense lezzetli geldi bize. Bu arada, bu caddede birçok restaurant
ve pub var, caddenin üst kısmına doğru yürüdüğünüzde Tuna nehri çıkıyor
karşınıza ve hemen yolun başında Özgürlük Köprüsü (Liberty Bridge) var. Nehir
boyunca da bir sürü pub var ama saat 11 de kapanıyor mutfaklar, sadece içecek
bir şeyler bulabilirsiniz. Mutfağı açık olan For Sale Pub olduğu için oraya
girdik, daha önceden de birçok arkadaşımızdan duymuştuk iyi olduğunu. Gece
03:00 e kadar açık, alkollü içecekler, canlı müzik var ve ortamı oldukça güzel.
Masalarda kabuklu fıstıklar var ve yerlere atıyorsunuz çöplerini, mekâna
oldukça salaş ve değişik bir hava katıyor bu durum. Atmosferi, ortamı çok
güzel, duvarlarda her yerde ziyaretçilerin yazdığı notlar var.
2.Gün Budapeşte
Ben seyahatlerimde, sokak sokak gezmeyi, karşıma çıkan
yerlerin ne olduğunu keşfederek bulmayı, en lezzetli yemekler nelerdir,
nerelerde yenir, cafe lerde mola verip kahve, bira, şarap içmeyi çok çok
seviyorum. Müze severler bana kızmasın ama pek hoşuma gittiğini
söyleyemeyeceğim. Zaman o kadar değerli ki benim için, müzelerde genelde sıra
oluyor ve bunun için ciddi bir zaman ayırmak gerekiyor, ben bunun yerine sokak
sokak gezerek, keşifler yaparak değerlendiriyorum zamanı.
Otelimiz Budapeşte’nin en işlek caddelerinden biri olan Vaci
Utca’ya çok yakın, 1-2 sokak paralelinde. Biz de öncelikle bu uzun caddeyi
yürüyerek, yiyecek bir şeyler arıyoruz. Bu seyahatim çok iyi yemek seçimleriyle
dolu. Budapeşte’de gerçekten çok iyi yemek alternatifleri var ve hepsi
gerçekten çok iyi, gayet hesaplıydı. Otelden yürüyerek Muzeum Krt bölgesine geliyoruz,
burada bir Budapest yazısı var, bol bol foto çekiyoruz. (Budapeşte’de birçok
yerde karşınıza çıkacak, değişik yazı şekilleriyle) Astoria (M2) metro istasyonundan,
Deak Ferenc Ter istasyonuna gidiyoruz. Amacımız meşhur Gürcü yemekleri olan
Hachapuri Restaurant’a gitmek. Yemekler gerçekten çok lezzetli, pideleri
efsane, bir de buharda mantı yedik, inanılmaz lezzetliydi ancak porsiyonlar çok
büyük, belirtmekte fayda var. Ve genelde tavsiye ettikleri, narlı gazlı bir içecekleri var, sakın içmeyin, rezaletti :)
Bajcsy-Zsilinszky Ut Caddesi üzerinde bulunan Aziz Stefan
Bazilikası’na girip, fotoğraf çekiyoruz bol bol. Buraya en yakın metro
istasyonu cadde ile aynı ismi taşıyan M1 Bajcsy-Zsilinszky Ut istasyonudur. Akşam
yemeğinden önce bir şeyler atıştırmak için, kilisenin etrafındaki hareketli,
işlek caddelere sokaklara bakınıyoruz. TG Italiano diye bir mekana rastlıyoruz,
oldukça şık, hareketli, yemekleri için iyi yorumlar okuduğumuz için, özellikle
pizzaları için, biz de pizza yiyoruz. Gerçekten inanılmaz lezzetliydi, mutlaka
denemelisiniz.
Otele dönüp biraz dinlendikten sonra, Liberty köprüsünden Buda
tarafına geçip tepeye çıkmak ve gün batmadan fotoğraf çekmek istiyoruz. Liberty
yani Özgürlük köprüsünün hemen bitiminde karşınıza çıkan yukarıya doğru devam
eden büyük ve bol merdivenli, yokuşlu bir park görüyorsunuz. Buradan Gellert
Hill ve Gellert Hill Cave (mağara) çıkabilirsiniz. Müthiş bir manzarası var,
süper fotoğraflar çekebilirsiniz. Gellert Hill’de özgürlük heykeli bulunuyor.
Tepeye çıkmak için taksi veya hop on hop off lara binebilirsiniz veya
yürüyebilirsiniz, bol merdivenli ve yokuşlu olduğu
için biz yolun yarısına kadar yürüyebildik, önümüzde açık alan bulunan bir
bankta oturup, Budapeşte’nin müthiş manzarasının tadını çıkardık, inanılmaz
keyifliydi.
Liberty Bridge |
Liberty (Özgürlük) Köprüsü Gellert Hill Cave önünden |
Gellert Hill'e çıkarken balkondan Liberty Bridge |
Dönüşte Vaci Utca Caddesi boyunca yürüdük, yolun sonuna
geldiğinizde karşınıza geniş ve kalabalık bir meydan çıkıyor, burası Vörösmarty
Spuare. Meydan araçlara kapalı, sadece yayalar var ve tam ortasında hediyelik eşya vs için küçük stantlar
var ve yine çok güzel renkli yazılmış Budapest yazısı var, önünde merdiven var,
harika fotolar çekebilirsiniz. Yine meydanın bir kısmında açık yiyecek, içecek
pazarı var, önünde masalar sandalyeler var, orada bir şeyler
atıştırabilirsiniz. Biz burada çok vakit geçirdik ve bir şeyler atıştırıp,
inanılmaz keyif aldık. Otel yine bize çok yakın olduğu için yürüyerek otele
döndük ve ertesi gün yeni keşifler için dinleniyoruz.
3.Gün Budapeşte
Evde yaptığımız küçük atıştırmalık kahvaltımızın ardından,
Budin Kalesi ve Balıkçı Tabyası için Zincirli Köprüye doğru yürüyoruz. Zincirli
Köprüden geçerken bol bol fotoğraf çekiyoruz ve köprüden geçer geçmez yolun
hemen karşısında bulunan Budapest Castle Hill Funicular ile kaleye çıkıyoruz.
Tek kişi sadece çıkış ücreti 1200 HUF, gidiş dönüş alırsanız 1800 HUF. Budin
Kalesine çıkar çıkmaz minik bir balkon karşılıyor bizi, orada fotoğraf çekip manzaranın
tadını çıkarıyoruz. Kaleye yürüyerek de çıkabilirsiniz yine hop on hop off lar
ile de çıkabilirsiniz. Bu arada funicular sırasında beklerken yanınıza gelip
bisiklet gibi küçük 3-4 kişilik araçlarla çıkarmayı da teklif ediyorlar ama
ücretini hatırlamıyorum. Funicular sırası çabuk ilerliyor bence sırada
bekleyebilirsiniz. Hungarian National Gallery ve Budapest History Museum
Kalenin içerisinde bulunuyor, hemen karşınızda da Parlamento Binası bulunuyor. Bol bol fotoğraf çektikten sonra kalenin diğer
tarafına doğru Tarnok Utca caddesi boyunca yürüyoruz, renkli renkli evlerin
olduğu geniş bir meydana çıkıyoruz, karşımıza yine büyüleyici bir yapı olan
Matthias Church çıkıyor.
Yürümeye devam ettiğinizde Balıkçı Tabyasına
geliyorsunuz. Burası muazzam bir yer, mutlaka ama mutlaka görülmesi gereken bir
mimarı yapı. Manzarası şahane, her köşeden her yerden fotoğraf çekmeye
doyamıyorsunuz. Biz burada oldukça uzun bir vakit geçirdikten sonra yürüyerek
park içinden aşağıya iniyoruz, yine zincirli köprüden geçip görmek için
sabırsızlandığım Tuna Nehri kıyısındaki Yahudileri simgeleyen ayakkabıları
ziyaret etmek için sahil boyunca yürüyoruz. Hayatımın filmi olan; Schindlers
List, Yahudi soykırımını ağlaya ağlaya izlediğim bir filmdir. Tam da bu filmi
izlememin üzerinden 1 ay geçtikten sonra burayı özellikle ziyaret etmek
istedim. Ateşe dizilerek nehire atılan Yahudileri simgeleyen bu ayakkabıların
tasarımcısı da Türk. Bol bol fotoğraf çekip, içimde bir sızı ile ayrılıyorum
oradan. Biz Vörösmarty Meydanını o kadar çok sevdik ki, yürüyerek yine oraya
ulaşıyoruz. Biralarımızı alıp, meydanda ki masalarda oturup etrafın,
kalabalığın keyfini çıkarıyoruz.
Balıkçı Tabyası |
Balıkçı Tabyası |
Balıkçı Tabyası |
Budin Kalesi |
Tuna Nehri Yahudi ayakkabıları (temsili) |
Akşam yemeği için, Budapeşte’ye gelmeden önce keşfettiğimiz
Pampas Steak Restaurant’a rezervasyon yaptırıyoruz. Burası mutlaka ama mutlaka
tavsiye edeceğim, muazzam bir restaurant. Ben hayatımda böyle lezzetli bir et daha
nerede yedim inanın hatırlamıyorum. Sunum, lezzet, ilgi, alaka, kalite
inanılmazdı. Bir kez daha burada et yemek için Budapeşte’ye gidebilirim J Çok keyif aldığımız
akşam yemeğinden sonra otele dönüyoruz. Aslında amacımız akşam Szimpla Kert’e
gitmekti, burası çok büyük bir mekan, ortasında büyük bir avlusu olan, bir şeyler
içip hoş zaman geçirebileceğiniz bir pub. Ama biz şarabın hüsranına uğrayıp
yorgun düştük, otele dönüp uyumak en tatlı şeydi J
Pampas Steakhouse (mükemmellllllll) |
4. Gün Budapeşte
Yine daha önce araştırıp bulduğum bir mekânda güzel bir
kahvaltı yapıyoruz. Burası bağımlılık yapıyor olmalı ki, ertesi sabah da buraya
geldik. Harika kahvaltılıklar var, yumurta, omlet, yumurtalı ekmek, krep, taze
portakal suyu, şahane kahveler, mısır gevreği vs de var burada. Cafenin ismi
Zoska Reggelizo Kavezo, yine bizim otelimize çok yakın. Muzeum Krt caddesi
üzerinde minik bir ara sokakta bulunuyor. Kahvaltının ardından Kahramanlar
Meydanına gitmek için Astoria istasyonundan metroya biniyoruz. Astoriadan (M2)
binip Deak Ferenc Square istasyonunda inip M1 hattı ile Hösök tere istasyonuna ulaşıyoruz. Yolun karşısında büyük bir alan üzerinde bulunuyor Kahramanlar
Meydanı ve yine tam önünde hasır gibi gözüken bir yazı tipiyle kocaman Budapest
yazısı var, bol bol foto çekiyoruz J
Zoska Reggelizo Kavezo Cafe |
Kahramanlar Meydanı arkasında bulunan kocaman bir park var,
içerisinde minik bir göl, Szechenyi termal hamam ve Vajdahunyad Kalesi bulunuyor. Parkın içinde
gezip , bol bol fotoğraf çekiyoruz ama termal hamama girmeyi tercih etmedik. Ben
hayvanat bahçesini görmek istedim, kapısına kadar gittik ama ücret olarak
gereksiz pahalı geldiği için içeri girmedik.
Kahramanlar Meydanı |
Kahramanlar Meydanı |
Vajdahunyad Kalesi |
Vajdahunyad Kalesi |
Yine metro ile Astoria istasyonuna dönüp barların ve pubların
bulunduğu sokak olan bölgeye doğru yürüdük, Szimpla Kert’e girdik ama içerisi
öğle saatlerinde olduğu için bomboştu. Bir sokağa girdik, karşımıza Gozsdu
Udvar çıktı, burası bir çok restaurant, cafe, karaoke barın bulunduğu çok hoş açık bir pasaj. Çok çok hoşumuza gitti burası, akşamları acayip keyifli
olacağını düşünüp, akşam buraya gelmeye niyetlendik, sonra da gece kulübü için İnstant’ta
karar kıldık. Akşam yemeğinden önce atıştırmak için canımız makarna isteyince
sosyal medyada adından çok bahsedilen, A Presto’da karar kıldık, Macaristan
Devlet Opera Binasının hemen yanında yer alan, küçük bir yer burası ve iddia ediyorum; makarna, İtalya’da yediklerimden bile çok daha iyiydi diyebilirim...
Devlet Opera Binası |
Gozsdu Udvar Pasajı |
Gozsdu Udvar Pasajı |
Szimpla Kert (içerden) |
Szimpla Kert (dışardan) |
A Presto (mükemmelllll) |
Hava kararmadan önce bir planımız var, marketten bir şişe şarap alıp Gellert Hill’e çıkıp günün bitimini izlemek. Ve hayatımdaki en güzel dakikalardan biriydi. Çok keyifliydi. Akşam yemeği için çok iyi yorumlarını okuduğumuz Buddies Burger’e gidiyoruz. Kalvin Ter istasyonu ile ulaşabilirsiniz, Muzeum Krt caddesi üzerinde, otelimize de yakın bir mesafede. Akşamki İnstant ve Gozsdu Udvar planımız yine şarabın etkisiyle yalan oluyor J
5. Gün Viyana
Budapeşte’de yine Zoska Reggelizo Kavezo Cafe’de son
kahvaltımızı yapıp, son iki günümüzü de Viyana’da geçirmek üzere Budapest
Keleti Tren İstasyonuna gidiyoruz. Ulaşım için Astoria metro durağından binip, Keleti
Pályaudvar istasyonunda iniyoruz. Viyana’ya sadece gidiş için 2 kişi 62 Eur
ödedik ve yaklaşık 3 saat sonra Wien Hauptbahnhof Tren istasyonuna ulaştık.
Yolculuk oldukça rahat, tren istasyonu oldukça konforlu ve keyifliydi. Otelimiz
Viyana merkezine çok uzak olmamak şartıyla biraz mesafesi olan (trenle 20 dk)
bir bölgedeydi ancak ulaşım olarak inanılmaz kolaylık sağlayan Wien
Hauptbahnhof İstasyonunun hemen karşısında bulunuyordu. İstasyonun içinde tüm
bağlantılar mevcut, aktarma yaparak istediğiniz yere ulaşım sağlıyorsunuz.
Otelimiz Motel-One oldukça konforlu, modern, büyük, temiz ve fiyat performans
olarak çok iyiydi.
Otele yerleştikten sonra hemen karşımızda bulunan Wien
Hauptbahnhof tren istasyonuna giriyoruz. Viyana’da tüm toplu taşımalarda
geçerli olan 48 saatlik bilete 13.30 EUR verip, biletmatikten kredi kartı ile
alıyoruz. İstasyonun alt katında bulunan Wien Mitte Tren istasyonu ile U3
Turuncu hat ile Stephans-platz istasyonuna gidiyoruz. Stephansplatz Viyana’nın
en işlek caddesi, mağazalar, cafeler, opera binası, veba sütunu, meşhur
şinitzel restaurantı olan Figlmüller bu cadde ve etrafında bulunuyor. Oldukça
güzel vakit geçiriyorsunuz bu bölgede. Biz tabi öncelik olarak Figlmüller’e
gidip, o şahane şinitzel ve olmazsa olmaz patates salatasından yemek için
yürüyüp, Backerstrabe caddesine ulaşıyoruz. Pasaj içerisinde bulunan Figlmüller
bana her zaman daha kalabalık, basık ve havasız geldiği için ben daha önce ki
gelişimde de Backerstrabe caddesi üzerindeki restaurant ı tercih ettim.
Figlmüller |
Mutlaka rezervasyon yaptırmalısınız, her zaman her daim sıra
oluyor. Yine bir süre bekledikten sonra içeri girip, şahane bir akşam yemeği
yiyoruz.
Viyana Aziz Stephan Katedrali |
Cadde o kadar büyük
ve görkemli ki, bütün gününüzü burada geçirebilirsiniz. Aziz Stephan Katedrali
de burada bulunuyor. Yine önünde foto çekiyoruz ancak bu defa büyük bir inşaat
alanı var önünde, çalışma yapılıyor, o yüzden pek hoş çıkmıyor fotolar J
Viyana’nın güzel çıkmaz ara sokaklarında bulunan, bir şeyler içebileceğiniz cafe lerde oturup, şehrin kalabalığın tadını çıkarabilirsiniz. Biz Lugeck de Cin toniklerimizi içip, anın tadını çıkarıyoruz. Akşam otele dönüp dinleniyoruz.
Viyana’nın güzel çıkmaz ara sokaklarında bulunan, bir şeyler içebileceğiniz cafe lerde oturup, şehrin kalabalığın tadını çıkarabilirsiniz. Biz Lugeck de Cin toniklerimizi içip, anın tadını çıkarıyoruz. Akşam otele dönüp dinleniyoruz.
6. Gün Viyana
Yine tren istasyonu ile Stephansplatz meydanına geliyoruz,
Graben caddesi ile kesişiyor bu cadde ve Graben’in tam ortasındaki Vepa Sütunu'nda fotoğraf
çekiyoruz. Halen tadı damağımda olan çok çok mükemmel bir sandviççi tavsiye
ediyorum. Graben’de ara sokakta bulunan Trzesniewski’ye mutlaka gidip deneyin.
Minik minik sandviç ekmeklerinin üzerinde deniz mahsulleri vs gibi bir sürü
sosla aperatif olarak ayakta stantlarda yiyorsunuz, dilerseniz bira ile
yiyebilirsiniz. Çeşitler inanılmaz… Caddeyi biraz dolaştıktan sonra Stadtpark’a
gidip dinleniyoruz, şehrin içinde bulunuyor park, çok şirin.
Bütün gün Graben ve Stephansplatz meydanında dolaşıp Graben’de
meydanın ortasında bulunan güzel şık cafelerde kahve vs içip vakit geçiriyoruz.
Ben Viyana’ya daha önce geldiğim için görülmesi gereken önemli yerleri daha
önceki gezimde görüp, paylaşmıştım.
Graben Caddesi - Veba Sütunu |
Trzesniewski |
Viyana’nın en işlek caddelerinden biri de Mariahilfer
Strabe. Buraya da mutlaka uğrayın, biz biraz da burada vakit geçirdikten sonra
akşam yemeği tercihimizi çok sevdiğimiz için Figlmüller’den yana kullandık.
Stadtpark - Viyana |
Mariahilfer Caddesi |
Ertesi sabah erkenden Viyana Havaalanına ulaşmak için yola çıkıyoruz.
Viyana Şehir merkezinden Havaalanı ulaşım;
Wien Mitte Tren istasyonunda bulunan City Airport Train (CAT) hızlı tren ile havaalanına 15 dakikada kolayca ulaşım sağlıyorsunuz. U3 turuncu hat ile Landstrabe durağında inip, CAT istasyonuna geçiş yapıyorsunuz. Tek kişi için gidiş ücreti 12 EUR.
Tatilim burada
bitiyor. Bir sonraki seyahatimde görüşmek dileğiyle…