21 Nisan 2017 Cuma

Budapeşte Gezilecek Yerler


1.Gün Budapeşte

21 Nisan 2017… Gün saydığım, sevgiyle, özlemle beklediğim bir tarih. Beni mutlu edebilecek bütün ülkeleri, ruhumu yansıtan, huzur veren, sokaklarında gezerken mutlu olacağım tüm şehirleri ömrüm yettiğince gezmek, görmek istiyorum. Ama sanırım ruhumu en çok yansıtanlar, mutlu edenler Avrupa ülkeleri. Henüz Asya, Amerika gezim yok, onlar işin daha zor, daha emek isteyen kısımları olduğu için, şimdilik daha yakın mesafelere seyahat ediyorum.
Macaristan’ın başkenti olan Budapeşte de hep görmek istediğim bir yerdi. Şunu söylemeden geçemeyeceğim, vizem bittiği için vize başvurumu Macaristan’dan yaptım, uçuşuma 2 ay kala başvuru yapmama rağmen, uçuşa 2 gün kala çıktı vizem. Macaristan hep bu şekilde veriyor vizeleri, seyahat tarihine 1-2 gün kala veriyor, bilginiz olsun. Ülkenin içindeki tarihi yapılar, köprüler, sokaklar, binalar büyüleyiciydi. Budapeşte bir Avrupa ülkesi ancak gezdiğim diğer Avrupa ülkelerine göre biraz daha yoksul geldi bana. Trenler, metrolar, binalar, sokaklar, yaşam kalitesi vs. Ama yine de çok sevdiğim, çok çok güzel yemekler yediğim harika bir tatil, keşif oldu benim için. Budapeşte, Buda ve Peşte olarak ikiye ayrılıyor, Buda tarafında Parlamento binası, Budin Kalesi, Balıkçı Tabyası gibi ziyaretçilerin akınına uğrayan, oldukça kalabalık bölümler yer alıyor. Gellert Hill ve Gellert Hill Cave (mağara) mükemmel manzaraları olan tepeler, Buda tarafını oldukça cazip kılıyor.
 
Küçük bir not olarak şunu hatırlatmak istiyorum. Budapeşte metrolarında giriş çıkışlarda mutlaka ama mutlaka biletlerinizi girişlerde bulunan bilet okuma kutularına okutun, tarih ve saat işliyor biletin üzerine. Her istasyonda çok fazla görevli var, özellikle metro içi aktarmalarda bilet kontrolü yapıyorlar.

Havaalanı Şehir merkezi ulaşım;

Türk Hava yolları ile 2 saat sonra akşam saatlerinde ulaşıyoruz. Bloglardan araştırdığım kadarıyla ulaşım için en kolay ve en hesaplı yöntem olan, otobüs + metroyu tercih ediyoruz. THY dahil bir çok büyük havayolu Terminal 2'ye iniş yapıyor. A ve B olarak 2 çıkış bulunuyor havayolunda, şehre ulaşım için 2B ye geçiş yapmanız gerekiyor, kapıdan çıktığınızda, hemen sol kısımda otobüs durağı göreceksiniz, 200E numaralı otobüs ile son durağa kadar gidiyorsunuz. Otobüs durağındaki küçük biletmatikten, kredi kartı ile veya nakit HUF var ise buradan alabilirsiniz. Üzerinizde Euro varsa otobüs şoförleri alıyormuş ama 2 katı daha fazla aldıkları için, bence kredi kartınız ile bilet gişesinden kendiniz alabilirsiniz. Tek kişi için 350 huf yani 4,42 TL. 200E numaralı otobüs, Kobanya-Kispest ile Havaalanı arasında çalışıyor, son durak olan Kobanya-Kispest’te inip, M3 Metro hattına geçiyorsunuz. Köprü altı gibi kapalı bir alanda indiriyor otobüs, hemen karşıya geçip, sağdaki merdiven ile yukarı çıkıyorsunuz, M3 metro hattına geçmek için. Metroları da çok çok basit, gerek akıllı telefonlardaki map uygulamalarından, gerek havaalanındaki tourism information'lardan alabileceğiniz harita ve şehir içi ulaşımlardan da göreceğiniz üzere metrolar birbiri ile bağlantılı ve kullanması oldukça kolay.
Biz booking üzerinden bir ev kiraladık ve inanılmaz memnun kaldık, evin konumu, temizliği, fiyatı çok çok iyiydi. Budapeşte Merkez Hali ve Vaci Utca caddesinin paralelinde yer alıyor. Evin sahibi çok şeker, her şeyi detaylıca anlatıyor, biz biraz geç kaldığımız için bizi kapıda beklemiş, kapıda karşıladı. Daha önceden uçuş saatinizi vs iletiyorsunuz booking üzerinden.
Ev (Peace Apartment in Downtown) Palne Utca bölgesinde bulunuyordu, konum olarak gerçekten çok çok iyiydi, her yere ulaşımı kolay ve merkezi bir bölgede. Metro ile ulaşım için Ferenciek Tere veya Kalvin Ter istasyonlarını kullanabilirsiniz, ikisinin ortasında kalıyor. Biz ilk gün Kalvin ter istasyonu ile ulaşım sağladık, ancak sonraki günlerde Ferenciek Tere daha kolayımıza geldiği için bu istasyonu kullandık. Eğer ev ile ilgilenirseniz; 100 euro deposito alıyor ev sahibi, evi çok temiz, evin içinde ihtiyacınız olan her şey var. Bize ilk girişte her şeyi detaylı bir şekilde anlattı, deposito almadı, konaklama bedelinin tamamını girişte ödedik, evden çıkarken de anahtarları, posta kutusuna bıraktık.
Eve varışımız biraz geç olduğu için aklımızda olan planı yapamadık. Bir şeyler atıştırmak için evden çıkıp, evin 1-2 sokak ilerisinde bulunan Vamhaz krt. Caddesi üzerindeki For Sale Pub’a gittik. Bira ile birlikte şinitzel yedik ancak porsiyon o kadar büyük ki, 2 kişiye bir porsiyon yeterlidir bence. Şinitzeli çiğ gibi sanki buharda pişmiş gibi, değişikti ama nedense lezzetli geldi bize. Bu arada, bu caddede birçok restaurant ve pub var, caddenin üst kısmına doğru yürüdüğünüzde Tuna nehri çıkıyor karşınıza ve hemen yolun başında Özgürlük Köprüsü (Liberty Bridge) var. Nehir boyunca da bir sürü pub var ama saat 11 de kapanıyor mutfaklar, sadece içecek bir şeyler bulabilirsiniz. Mutfağı açık olan For Sale Pub olduğu için oraya girdik, daha önceden de birçok arkadaşımızdan duymuştuk iyi olduğunu. Gece 03:00 e kadar açık, alkollü içecekler, canlı müzik var ve ortamı oldukça güzel. Masalarda kabuklu fıstıklar var ve yerlere atıyorsunuz çöplerini, mekâna oldukça salaş ve değişik bir hava katıyor bu durum. Atmosferi, ortamı çok güzel, duvarlarda her yerde ziyaretçilerin yazdığı notlar var.

Arkamda bulunan Budapeşte Merkez Hali

 

For Sale Pub


2.Gün Budapeşte
Ben seyahatlerimde, sokak sokak gezmeyi, karşıma çıkan yerlerin ne olduğunu keşfederek bulmayı, en lezzetli yemekler nelerdir, nerelerde yenir, cafe lerde mola verip kahve, bira, şarap içmeyi çok çok seviyorum. Müze severler bana kızmasın ama pek hoşuma gittiğini söyleyemeyeceğim. Zaman o kadar değerli ki benim için, müzelerde genelde sıra oluyor ve bunun için ciddi bir zaman ayırmak gerekiyor, ben bunun yerine sokak sokak gezerek, keşifler yaparak değerlendiriyorum zamanı.
Otelimiz Budapeşte’nin en işlek caddelerinden biri olan Vaci Utca’ya çok yakın, 1-2 sokak paralelinde. Biz de öncelikle bu uzun caddeyi yürüyerek, yiyecek bir şeyler arıyoruz. Bu seyahatim çok iyi yemek seçimleriyle dolu. Budapeşte’de gerçekten çok iyi yemek alternatifleri var ve hepsi gerçekten çok iyi, gayet hesaplıydı. Otelden yürüyerek Muzeum Krt bölgesine geliyoruz, burada bir Budapest yazısı var, bol bol foto çekiyoruz. (Budapeşte’de birçok yerde karşınıza çıkacak, değişik yazı şekilleriyle) Astoria (M2) metro istasyonundan, Deak Ferenc Ter istasyonuna gidiyoruz. Amacımız meşhur Gürcü yemekleri olan Hachapuri Restaurant’a gitmek. Yemekler gerçekten çok lezzetli, pideleri efsane, bir de buharda mantı yedik, inanılmaz lezzetliydi ancak porsiyonlar çok büyük, belirtmekte fayda var. Ve genelde tavsiye ettikleri, narlı gazlı bir içecekleri var, sakın içmeyin, rezaletti :)
Bajcsy-Zsilinszky Ut Caddesi üzerinde bulunan Aziz Stefan Bazilikası’na girip, fotoğraf çekiyoruz bol bol. Buraya en yakın metro istasyonu cadde ile aynı ismi taşıyan M1 Bajcsy-Zsilinszky Ut istasyonudur. Akşam yemeğinden önce bir şeyler atıştırmak için, kilisenin etrafındaki hareketli, işlek caddelere sokaklara bakınıyoruz. TG Italiano diye bir mekana rastlıyoruz, oldukça şık, hareketli, yemekleri için iyi yorumlar okuduğumuz için, özellikle pizzaları için, biz de pizza yiyoruz. Gerçekten inanılmaz lezzetliydi, mutlaka denemelisiniz.
 

Stefan Bazilikası

  
Otele dönüp biraz dinlendikten sonra, Liberty köprüsünden Buda tarafına geçip tepeye çıkmak ve gün batmadan fotoğraf çekmek istiyoruz. Liberty yani Özgürlük köprüsünün hemen bitiminde karşınıza çıkan yukarıya doğru devam eden büyük ve bol merdivenli, yokuşlu bir park görüyorsunuz. Buradan Gellert Hill ve Gellert Hill Cave (mağara) çıkabilirsiniz. Müthiş bir manzarası var, süper fotoğraflar çekebilirsiniz. Gellert Hill’de özgürlük heykeli bulunuyor. Tepeye çıkmak için taksi veya hop on hop off lara binebilirsiniz veya yürüyebilirsiniz, bol merdivenli ve yokuşlu olduğu için biz yolun yarısına kadar yürüyebildik, önümüzde açık alan bulunan bir bankta oturup, Budapeşte’nin müthiş manzarasının tadını çıkardık, inanılmaz keyifliydi.


Liberty Bridge


Liberty (Özgürlük) Köprüsü Gellert Hill Cave önünden




Gellert Hill'e çıkarken balkondan Liberty Bridge

 
Dönüşte Vaci Utca Caddesi boyunca yürüdük, yolun sonuna geldiğinizde karşınıza geniş ve kalabalık bir meydan çıkıyor, burası Vörösmarty Spuare. Meydan araçlara kapalı, sadece yayalar var ve tam ortasında hediyelik eşya vs için küçük stantlar var ve yine çok güzel renkli yazılmış Budapest yazısı var, önünde merdiven var, harika fotolar çekebilirsiniz. Yine meydanın bir kısmında açık yiyecek, içecek pazarı var, önünde masalar sandalyeler var, orada bir şeyler atıştırabilirsiniz. Biz burada çok vakit geçirdik ve bir şeyler atıştırıp, inanılmaz keyif aldık. Otel yine bize çok yakın olduğu için yürüyerek otele döndük ve ertesi gün yeni keşifler için dinleniyoruz.
 


Vörösmarty Square

 
3.Gün Budapeşte
Evde yaptığımız küçük atıştırmalık kahvaltımızın ardından, Budin Kalesi ve Balıkçı Tabyası için Zincirli Köprüye doğru yürüyoruz. Zincirli Köprüden geçerken bol bol fotoğraf çekiyoruz ve köprüden geçer geçmez yolun hemen karşısında bulunan Budapest Castle Hill Funicular ile kaleye çıkıyoruz. Tek kişi sadece çıkış ücreti 1200 HUF, gidiş dönüş alırsanız 1800 HUF. Budin Kalesine çıkar çıkmaz minik bir balkon karşılıyor bizi, orada fotoğraf çekip manzaranın tadını çıkarıyoruz. Kaleye yürüyerek de çıkabilirsiniz yine hop on hop off lar ile de çıkabilirsiniz. Bu arada funicular sırasında beklerken yanınıza gelip bisiklet gibi küçük 3-4 kişilik araçlarla çıkarmayı da teklif ediyorlar ama ücretini hatırlamıyorum. Funicular sırası çabuk ilerliyor bence sırada bekleyebilirsiniz. Hungarian National Gallery ve Budapest History Museum Kalenin içerisinde bulunuyor, hemen karşınızda da Parlamento Binası bulunuyor.  Bol bol fotoğraf çektikten sonra kalenin diğer tarafına doğru Tarnok Utca caddesi boyunca yürüyoruz, renkli renkli evlerin olduğu geniş bir meydana çıkıyoruz, karşımıza yine büyüleyici bir yapı olan Matthias Church çıkıyor.
 

Hungarian National Gallery

 

Budin Kale'sinden manzara

 

Budin Kalesi manzara




Matthias Church

  
Yürümeye devam ettiğinizde Balıkçı Tabyasına geliyorsunuz. Burası muazzam bir yer, mutlaka ama mutlaka görülmesi gereken bir mimarı yapı. Manzarası şahane, her köşeden her yerden fotoğraf çekmeye doyamıyorsunuz. Biz burada oldukça uzun bir vakit geçirdikten sonra yürüyerek park içinden aşağıya iniyoruz, yine zincirli köprüden geçip görmek için sabırsızlandığım Tuna Nehri kıyısındaki Yahudileri simgeleyen ayakkabıları ziyaret etmek için sahil boyunca yürüyoruz. Hayatımın filmi olan; Schindlers List, Yahudi soykırımını ağlaya ağlaya izlediğim bir filmdir. Tam da bu filmi izlememin üzerinden 1 ay geçtikten sonra burayı özellikle ziyaret etmek istedim. Ateşe dizilerek nehire atılan Yahudileri simgeleyen bu ayakkabıların tasarımcısı da Türk. Bol bol fotoğraf çekip, içimde bir sızı ile ayrılıyorum oradan. Biz Vörösmarty Meydanını o kadar çok sevdik ki, yürüyerek yine oraya ulaşıyoruz. Biralarımızı alıp, meydanda ki masalarda oturup etrafın, kalabalığın keyfini çıkarıyoruz.

Balıkçı Tabyası


Balıkçı Tabyası


Balıkçı Tabyası


Budin Kalesi


Tuna Nehri Yahudi ayakkabıları (temsili)

 
Akşam yemeği için, Budapeşte’ye gelmeden önce keşfettiğimiz Pampas Steak Restaurant’a rezervasyon yaptırıyoruz. Burası mutlaka ama mutlaka tavsiye edeceğim, muazzam bir restaurant. Ben hayatımda böyle lezzetli bir et daha nerede yedim inanın hatırlamıyorum. Sunum, lezzet, ilgi, alaka, kalite inanılmazdı. Bir kez daha burada et yemek için Budapeşte’ye gidebilirim J Çok keyif aldığımız akşam yemeğinden sonra otele dönüyoruz. Aslında amacımız akşam Szimpla Kert’e gitmekti, burası çok büyük bir mekan, ortasında büyük bir avlusu olan, bir şeyler içip hoş zaman geçirebileceğiniz bir pub. Ama biz şarabın hüsranına uğrayıp yorgun düştük, otele dönüp uyumak en tatlı şeydi J

Pampas Steakhouse (mükemmellllllll)

 
4. Gün Budapeşte
Yine daha önce araştırıp bulduğum bir mekânda güzel bir kahvaltı yapıyoruz. Burası bağımlılık yapıyor olmalı ki, ertesi sabah da buraya geldik. Harika kahvaltılıklar var, yumurta, omlet, yumurtalı ekmek, krep, taze portakal suyu, şahane kahveler, mısır gevreği vs de var burada. Cafenin ismi Zoska Reggelizo Kavezo, yine bizim otelimize çok yakın. Muzeum Krt caddesi üzerinde minik bir ara sokakta bulunuyor. Kahvaltının ardından Kahramanlar Meydanına gitmek için Astoria istasyonundan metroya biniyoruz. Astoriadan (M2) binip Deak Ferenc Square istasyonunda inip M1 hattı ile Hösök tere istasyonuna ulaşıyoruz. Yolun karşısında büyük bir alan üzerinde bulunuyor Kahramanlar Meydanı ve yine tam önünde hasır gibi gözüken bir yazı tipiyle kocaman Budapest yazısı var, bol bol foto çekiyoruz J



Zoska Reggelizo Kavezo Cafe

 
Kahramanlar Meydanı arkasında bulunan kocaman bir park var, içerisinde minik bir göl, Szechenyi termal hamam ve Vajdahunyad Kalesi bulunuyor. Parkın içinde gezip , bol bol fotoğraf çekiyoruz ama termal hamama girmeyi tercih etmedik. Ben hayvanat bahçesini görmek istedim, kapısına kadar gittik ama ücret olarak gereksiz pahalı geldiği için içeri girmedik.

Kahramanlar Meydanı


Kahramanlar Meydanı

Vajdahunyad Kalesi


Vajdahunyad Kalesi

 
Yine metro ile Astoria istasyonuna dönüp barların ve pubların bulunduğu sokak olan bölgeye doğru yürüdük, Szimpla Kert’e girdik ama içerisi öğle saatlerinde olduğu için bomboştu. Bir sokağa girdik, karşımıza Gozsdu Udvar çıktı, burası bir çok restaurant, cafe, karaoke barın bulunduğu çok hoş açık bir pasaj. Çok çok hoşumuza gitti burası, akşamları acayip keyifli olacağını düşünüp, akşam buraya gelmeye niyetlendik, sonra da gece kulübü için İnstant’ta karar kıldık. Akşam yemeğinden önce atıştırmak için canımız makarna isteyince sosyal medyada adından çok bahsedilen, A Presto’da karar kıldık, Macaristan Devlet Opera Binasının hemen yanında yer alan, küçük bir yer burası ve iddia ediyorum; makarna, İtalya’da yediklerimden bile çok daha iyiydi diyebilirim...

Devlet Opera Binası


Gozsdu Udvar Pasajı


Gozsdu Udvar Pasajı




Szimpla Kert (içerden)


Szimpla Kert (dışardan)

 

A Presto (mükemmelllll)

 


Hava kararmadan önce bir planımız var, marketten bir şişe şarap alıp Gellert Hill’e çıkıp günün bitimini izlemek. Ve hayatımdaki en güzel dakikalardan biriydi. Çok keyifliydi. Akşam yemeği için çok iyi yorumlarını okuduğumuz Buddies Burger’e gidiyoruz. Kalvin Ter istasyonu ile ulaşabilirsiniz, Muzeum Krt caddesi üzerinde, otelimize de yakın bir mesafede. Akşamki İnstant ve Gozsdu Udvar planımız yine şarabın etkisiyle yalan oluyor J 


5. Gün Viyana
Budapeşte’de yine Zoska Reggelizo Kavezo Cafe’de son kahvaltımızı yapıp, son iki günümüzü de Viyana’da geçirmek üzere Budapest Keleti Tren İstasyonuna gidiyoruz. Ulaşım için Astoria metro durağından binip, Keleti Pályaudvar istasyonunda iniyoruz. Viyana’ya sadece gidiş için 2 kişi 62 Eur ödedik ve yaklaşık 3 saat sonra Wien Hauptbahnhof Tren istasyonuna ulaştık. Yolculuk oldukça rahat, tren istasyonu oldukça konforlu ve keyifliydi. Otelimiz Viyana merkezine çok uzak olmamak şartıyla biraz mesafesi olan (trenle 20 dk) bir bölgedeydi ancak ulaşım olarak inanılmaz kolaylık sağlayan Wien Hauptbahnhof İstasyonunun hemen karşısında bulunuyordu. İstasyonun içinde tüm bağlantılar mevcut, aktarma yaparak istediğiniz yere ulaşım sağlıyorsunuz. Otelimiz Motel-One oldukça konforlu, modern, büyük, temiz ve fiyat performans olarak çok iyiydi.
Otele yerleştikten sonra hemen karşımızda bulunan Wien Hauptbahnhof tren istasyonuna giriyoruz. Viyana’da tüm toplu taşımalarda geçerli olan 48 saatlik bilete 13.30 EUR verip, biletmatikten kredi kartı ile alıyoruz. İstasyonun alt katında bulunan Wien Mitte Tren istasyonu ile U3 Turuncu hat ile Stephans-platz istasyonuna gidiyoruz. Stephansplatz Viyana’nın en işlek caddesi, mağazalar, cafeler, opera binası, veba sütunu, meşhur şinitzel restaurantı olan Figlmüller bu cadde ve etrafında bulunuyor. Oldukça güzel vakit geçiriyorsunuz bu bölgede. Biz tabi öncelik olarak Figlmüller’e gidip, o şahane şinitzel ve olmazsa olmaz patates salatasından yemek için yürüyüp, Backerstrabe caddesine ulaşıyoruz. Pasaj içerisinde bulunan Figlmüller bana her zaman daha kalabalık, basık ve havasız geldiği için ben daha önce ki gelişimde de Backerstrabe caddesi üzerindeki restaurant ı tercih ettim.



Figlmüller

 


Viyana Aziz Stephan Katedrali

Mutlaka rezervasyon yaptırmalısınız, her zaman her daim sıra oluyor. Yine bir süre bekledikten sonra içeri girip, şahane bir akşam yemeği yiyoruz.
Cadde o kadar büyük ve görkemli ki, bütün gününüzü burada geçirebilirsiniz. Aziz Stephan Katedrali de burada bulunuyor. Yine önünde foto çekiyoruz ancak bu defa büyük bir inşaat alanı var önünde, çalışma yapılıyor, o yüzden pek hoş çıkmıyor fotolar J
Viyana’nın güzel çıkmaz ara sokaklarında bulunan, bir şeyler içebileceğiniz cafe lerde oturup, şehrin kalabalığın tadını çıkarabilirsiniz. Biz Lugeck de Cin toniklerimizi içip, anın tadını çıkarıyoruz. Akşam otele dönüp dinleniyoruz.





Viyana Devlet Opera Binası

 
6. Gün Viyana
Yine tren istasyonu ile Stephansplatz meydanına geliyoruz, Graben caddesi ile kesişiyor bu cadde ve Graben’in tam ortasındaki Vepa Sütunu'nda fotoğraf çekiyoruz. Halen tadı damağımda olan çok çok mükemmel bir sandviççi tavsiye ediyorum. Graben’de ara sokakta bulunan Trzesniewski’ye mutlaka gidip deneyin. Minik minik sandviç ekmeklerinin üzerinde deniz mahsulleri vs gibi bir sürü sosla aperatif olarak ayakta stantlarda yiyorsunuz, dilerseniz bira ile yiyebilirsiniz. Çeşitler inanılmaz… Caddeyi biraz dolaştıktan sonra Stadtpark’a gidip dinleniyoruz, şehrin içinde bulunuyor park, çok şirin.


Graben Caddesi - Veba Sütunu




Trzesniewski

 
Bütün gün Graben ve Stephansplatz meydanında dolaşıp Graben’de meydanın ortasında bulunan güzel şık cafelerde kahve vs içip vakit geçiriyoruz. Ben Viyana’ya daha önce geldiğim için görülmesi gereken önemli yerleri daha önceki gezimde görüp, paylaşmıştım.
Viyana’nın en işlek caddelerinden biri de Mariahilfer Strabe. Buraya da mutlaka uğrayın, biz biraz da burada vakit geçirdikten sonra akşam yemeği tercihimizi çok sevdiğimiz için Figlmüller’den yana kullandık.

Stadtpark - Viyana




Mariahilfer Caddesi

 
Ertesi sabah erkenden Viyana Havaalanına ulaşmak için yola çıkıyoruz.

Viyana Şehir merkezinden Havaalanı ulaşım;

Wien Mitte Tren istasyonunda bulunan City Airport Train (CAT) hızlı tren ile havaalanına 15 dakikada kolayca ulaşım sağlıyorsunuz. U3 turuncu hat ile Landstrabe durağında inip, CAT istasyonuna geçiş yapıyorsunuz. Tek kişi için gidiş ücreti 12 EUR.

Tatilim burada bitiyor. Bir sonraki seyahatimde görüşmek dileğiyle…


 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder